Oxford! Lewis Caroll’un Alice’i, J.K.Rowling’in Harry’si, Tolkien’ın Frodo’suna ilham olan şehir. Bu karakterler her an her köşe başından size göz kırpabilir. Bir binanın penceresinde, bir çeşmenin başında yahut bir cafede. Oxford’da gezerken de Alice’i her gördüğümde hep şu sahne geldi aklıma. ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
“Bir gün Alice, yolun çatallaştığı bir yere gelir. Önündeki yol ayrımına bakar, kafası karışmıştır. O sırada ağacın birinde bir kedi görür ve ona sorar;
– ‘Hangi yoldan gideceğim?’ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
– ‘Nereye gitmek istiyorsun?’ diye sorar kedi. ⠀⠀⠀⠀
– ‘Bilmiyorum’ der Alice. ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
– ‘Öyleyse’ der kedi, ‘hangi yoldan gideceğin de fark etmez’ ⠀⠀
Bazen Alice gibi hissettiğiniz oluyor mu? Yola çıkıp nereye gitmek istediğinizi bilmediğiniz anlar? Yola neden çıktığınızı unuttuğunuz anlar? Kaybolduğunuzu, yorulduğunuzu hissettiğiniz anlar?
Ne yaparsınız o anlarda? Hangi yolu seçeceğinize nasıl karar verirdiniz? Soracağınız bir kedi, bir tavşan belirir miydi yakınlarınızda? ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
Bazen “yola bir çıkayım da gerisi gelir” deriz. “Nereye gideceğimi bilmiyorum, ama gitmek istiyorum” deriz. Kervan yolda düzülür hesabı.⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
Bazen de yol o kadar bellidir ki, bilinen, bize çizilen yolları takip eder dururuz. Başka yolların mümkün olabileceği aklımıza gelmez. Varacağımız yere öyle kilitleniriz ki önümüze çıkan başka yolları es geçeriz. ⠀⠀⠀⠀⠀⠀
Oysa ki; her hikayede kahraman bir yolculuğa çıkar, çoğu zaman bu maceraya yolu bilmeden çıkar. Yol önündedir, yürüdükçe açılır.
Oruç Aruoba’nın da dediği gibi
“Yola çıkan kişi, nereye ulaşabileceğini, ancak yürüp, yolu aşıp, vararak bilebilir —yol, yürünmeden, bilinmez…”
Öyle midir sahiden? Aslolan yol değil, yolculuğun kendisi midir? ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
Siz bir yola nasıl çıkıyorsunuz?
Yolları nasıl yürüyorsunuz?
2019 Temmuz
Oxford
Eda
