Yıl 1915
Sıhhiye Çadırı
Savaşın en çetin dönemleriydi.
Cepheye sürekli yaralılar taşınmakta. Doktorların herkese yardım etmek gibi bir şansı yoktu.
Ağır yaralıları ancak o da çok az bulunan morfin vurarak tedavi etmeye çalışıyorlardı.
İşte o sıhhiye çadırlarından biri.
Baygın yaralı bir asker kırık dökük bir sedyede taşınarak çadıra bırakılır.
…
Doktor: Morfin morfin derhal morfin verin.Hemşire: Morfinimiz çok azaldı kumandanım.
Doktor: Kurşun çok derinde…
Hemşire: Çok fazla kanaması var kumandanım.
Doktor: Kanamayı durdurun. Sargı bezi getir hadi acele edin. Çabuk.
Hemşire: Yeteri kadar sargı bezi yok kumandanım.
…
Hemşire: Hastayı kaybediyoruz kumandanım.
Yıl 2010
18 Mart 2010
Siperlerde askerler
Top sesleri,
Tüfek sesleri
Uçaklar, uçak savarlar,
Arabalar, kağnılar,
Bir tarafta kumandanların bulunduğu karargah çadırı
Bir tarafta yaralıların tedavi edildiği sıhhiye çadırı
Bir yanda savaş malzemeleri ve fotoğrafların sergilendiği Müze Çadırı
Burası Çanakkale Zaferi Platosu
Savaşın hangi koşullarda geçtiğini anlatan açık alan tiyatrosu.
16-28 Mart 2010 da Bağcılar Meydanına kurulan Çanakkale Zaferi Platosundayım.
O Sıhhiye Çadırındaki hemşirelerden biriyim ben.
Önümde yaralı bir asker var,
Göğsünden yaralanmış
Acı içinde kıvranıyor.
Ben sargı bezi ve morfin bulma telaşıyla koşturuyorum.
İçeriye yaralı bir asker daha getiriyorlar.
Bu sefer onun başına geçiyorum.
Yarası çok derin, çok kan kaybetmiş.
“Kumandanım hastayı kaybediyoruz” diye bağırıyorum.
Sıhhiye Çadırında yaşanan dramı 12 gün boyunca
Her gün her saat başı canlandırdık.
Her gün her saat başı içimden bir şeyler koptu.
Çadırda tiyatro yapıyorduk aslında
Bir grup insan çadırımıza girip canlandırmamızı izliyordu.
Ama ben bunun bir tiyatro olduğunu unutmuş gibiydim çoğu zaman.
Bugüne dek çocukluğumdan beri pek çok farklı rol üstlenen ben.
Hiçbir rolü bunun kadar yaşamadığımı farkettim.
Her seferinde iliklerimde hissettim ben o anı.
Gerçekten savaş koşullarında bir hemşireydim o an.
Sargı bezlerini tekrar tekrar yıkayıp kullanan
“Morfinimiz kalmadı kumandanım” diyen
Ayaklarına zehirli çivi batan yaralıları gören
Askerlerin can çekişlerine, şehit oluşlarına şahit olan
Gözleri hep nemli, ruhu yaralı bir hemşire.
Yıl 2013
18 Mart 2013
Topuğuna zehirli çivi batan yaralı bir çocuk asker var önümde can çekişiyor.
Kumandanım o daha bir çocuk..
“15’li bir çocuk”
Biraz morfin bularak onu uyuşturuyorum.
İki dakika geçmeden sedyede can veriyor.
Burası Sıhhiye Çadırı.
Yeniden Zafer Platosunda bir hemşireyim.
Hiçbir şey değişmedi.
Aynı ruh, aynı hüzünle çevrili tüm oynayanların ve seyredenlerin yüzü.
Kore ve Kıbrıs gazileri ziyarete geliyor.
İçlerinden bir amca gözyaşlarını içine içine akıtıyor.
Çocuklar olan biteni anlamaya çalışıyor.
Bir genç var köşede sessiz sessiz ağlıyor.
Bir teyze hıçkırarak yere çömeliyor.
Gösteri bitiminde çadırdakilerin bir kısmı alkışlıyor.
Alkış bu, sevilmez mi?
Ben ilk defa bir alkışı hiç sevmediğimi farkediyorum.
Yutkunuyorum.
Yıl 2015
18 Mart 2015
Bu yıl Çanakkale Zaferi’nin 100.yılı
Bu sene o platoda değilim.
Ama her sene 18 Mart’ta bir buruk olur içim,
Kınalı Hasan’ın hikayesini hatırlar,
Hey 15’li türküsünü dinler,
Hüzün giyerim.
Hey 15’li türküsünü bilir misiniz?
15’lilerin türküsü.
Hey 15’li 15’li
Tokat yolları taşlı
15’liler gidiyor
Kızların gözü yaşlı.
Bugünden düşen not:
Hani bazen umutların tükendiği anlar olur ya,
Vazgeçmeye yaklaşırsın da tutunacak bir dal ararsın.
İşte öyle anlarda,
Bu toprakların nasıl kazanıldığını
15’lilerin hikayesini hatırla.
Saygı ve minnetle…
18 Mart 2015
2010 Çanakkale Zafer Platosu Galeri: http://www.bagcilar.bel.tr/foto-galeri/278/32/photogallery.aspx
http://www.haberler.com/bagcilar-meydani-na-canakkale-zaferi-platosu-haberi/
2013 Çanakkale Zafer Platosu Kanal D Ana Haber: https://www.youtube.com/watch?v=3cY-GvmJMO0