Gelecekten Haber Var! – II. Bölüm

GELECEKTEN HABER VAR!

II.BÖLÜM

 

GELECEK PANELİ

gelecek66666

 

Ece Vahapoğlu ve Alphan Manas’ın moderatörlüğünde, Fütüristler Derneği Başkanı Murat Şahin, İstişare Kurulu Başkanı Ufuk Tarhan, BSH Kurumsal İletişim Direktörü Burçin Uzunhasan Girit, , Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, AGT CEO’su Mehmet Söylemez, gazeteci İsmet Berkan’in katıldığı “Gelecek Paneli” de düzenlendi. Panelde, genetiği değiştirilmiş organizmalar, gelecekle ilgili uzgörüler, eğitim, sosyallik de konuşuldu.

Teknoloji sosyalleştiriyor

İlk olarak gelecek öngörülerinden bahsedilen panelde, teknolojinin asosyallik getirdiği endişesi tartışıldı. Berkan, teknolojinin düşünüldüğü gibi asosyalleştirmediğini, aşırı sosyalleştirdiğini ifade etti. Tarhan, yeni bir iletişim aracı olduğu için bu sorunun gelecekte anlamsız olacağını bu yüzden tartışmaya önemli olmadığını belirtti.

Geleceğe uyum sağlamak için 3 kilit unsur

Teknolojinin çocuklar ile bağlantısına dikkat çeken Girit, teknolojiye izin vermeme değil, ancak teknoloji konusunda kontrollü olması gerekildiğini belirtti. Çocukları geleceğe hazırlarken nelere dikkat etmek gerektiği konusunun da ele alındığı panelde, Girit gelecekte eğitim nasıl olacak konulu katıldığı seminerden paylaşımlarda bulundu. Geleceğe uyum sağlamak için en kilit üç unsurun, dijital yetkinlik, sanal gerçeklik ve kendi ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmiş eğitim olduğunu söyledi. Kendi çocuklarını yetiştirirken de vizyoner olma, kutunun dışında düşünebilme, bir yetkinlikte özelleşebilme gibi özelliklere dikkat ettiğini belirten Girit, “Geleceğin dili artık kod dili olacak. Çocuklarımızın meslekleri şu anda yok. Onları çok farklı meslekler bekliyor. Çocuklarımızı doktor olsun, mühendis olsundan daha çok farklı ve etkin yetkinliklerle donatmak ve sosyal sorumlu bireyler olarak yetiştirmek lazım” diye konuştu.

 

İklim değişiklikleri – Tohumculuk – GDO’lara farklı bakış

Aynı ekrana bakıp farklı programlar seyreden insanları duygusal anlamda bir araya getiren teknolojinin tartışıldığı panelde, gelecek ve iklim değişikleri üzerinde de duruldu. Berkan, dünyada suyun azalmadığını insan sayısı arttığı için verimli kullanabilme sorunu doğduğunu söyledi. İnsanları hayatta tutacak yöntemlerin geliştirilmesi, bu yöntemlerin de temiz su, beslenme ve enerji konusunda yoğunlaşması gerektiğine vurgu yaptı.

Geleceğin işinin tarımcılık alanında tohumlarda olduğu konuşulan sohbette, tahılların içindeki proteinin arttırılması için yapılan çalışmalardan, GDO konusunda insanlığın yararına kullanılabileceği yeni gelişmeler de paylaşıldı.

 “Sen profesyonelsin; özel hayatındaki sorunları iş hayatına yansıtma! Bu mümkün değil.”

“Duygusal Sermaye” kavramıyla daha iyi bir gelecek için duyguların ön plana çıkması gerektiğine dikkat çeken Mehmet Söylemez, iş hayatında karşımızdaki insanların duygularını anlamaya çalışmanın önem kazanacağını belirterek, kapitalizmin insanlık boyutunda sorgulandığını ifade etti. İş kazalarında karşılaştıkları şeylerin altında yatan nedenlerin çoğunlukla özel hayatla ilgili sorunlar olduğuna vurgu yapan Söylemez, “Sen profesyonelsin özel hayatındaki sorunları iş hayatına yansıtma, bu mümkün değil.” diyerek bu durumları çözmeye çalışmak gerektiğinin ve insanlara duygularını ifade etmesine fırsat vererek, insana bir bütün olarak bakmak gerektiğinin de altını çizdi.

Duygu ölçer kavramının da konuşulduğu sohbette, duygusal frekanslardaki titreşimlerle, duygu yoğunluğunu ölçen müşterinin sesinden ne kadar öfkeli olduğunu anlayıp en yetkili çağrı merkezi çalışanına yönlendiren teknolojik sistemin de geliştirildiğinden bahsedildi.

Kadınlar ve Teknoloji – Otodidakt kavramı

Tarhan, teknolojiyle insanın bütünleşmesinin önemine vurgu yapmak ve hem cinslerinin  anti teknolojik bakışlarına dikkat çekmek için photoshopla yaptırdığı teknolojiyi kendisiyle harmanlayan bir resim kullandığını belirtti. Geleceği anlayabilmek için kafa yapımızı, öğrenme biçimlerimizi değiştirmemiz gerektiğine, gelecek ve teknolojik aklımızı geliştirmemiz konusuna vurgu yaptı: “Beyni kurcalayıp, beyin nasıl çalışıyor, neyi nasıl yapıyor? gibi konuları araştırıp bunu teknolojik birtakım araçlara nasıl aktarabiliriz arayışındayız. İstemediğimiz şeyleri teknolojik araçlara aktaralım ki, insanca yaşayalım. Arayış içinde olduğumuz farkındalığımızın hızla arttığı bir dönemdeyiz; bilgi toplamaktan onu niçin kullanacağımızı anlamaya yani bilgiden bilgeleşmeye geçiş aşamasındayız.”

Tarhan, araştırmalara göre insanı diğer canlılardan farklı kılanın kopyalama kabiliyetleri olduğunu, yaratıcılığın kopyalama kabiliyeti sebebiyle hızla ortaya çıktığını söyledi. İlk kopyalama yaptığımız varlıkların annelerimiz-kadınlar olduğunu belirterek, özellikle kadınların ilerleyen süreçte teknoloji çok iyi kullanması gerektiğine vurgu yaptı. Geleceğin güzel geleceğini ancak bunun için sivil insiyatif için çalışmanın ve kadınların teknolojiye önem vermesi gerektiğinin altını bir kez daha çizen Tarhan, otodidakt kavramına da dikkat çekti.

Eğitim kurumlarının bundan sonraki gelişmelere insanları hazırlayacak eğitim müfredatlarını hemen yaratmasının mümkün olmadığını belirten Tarhan, otodidakt kavramıyla kendi kendini eğitmeyi, düşünmeyi ve öğrenmeyi öğrenmemiz gerektiğini belirtti.  Bunun için de çocuklara rehberlik eden teknolojiyle barışık kadınların olmasının önemli olduğunu söyledi.

İçinde yaşadığımız toplumda kadın erkek rollerini sorgulayan Manas, bebeklerle oynayan kız çocuklarından, arabalarla oynayan erkek çocuklarından bahsederek toplumsal rollerin tarzlarındaki keskin çizgilerin tekrar düşünülmesinin önemli olduğunu vurguladı.

“Kopyacılar değil, inovatif girişimciler yaratmak lazım”

Girişimcilerin geleceği ve geleceğe katkısından  bahseden Murat Şahin, insanoğlunun çoğalması ve daha çok seyahat etmesi nedeniyle karayolu,  havayolu ve demiryolu altyapısına ihtiyacın arttığından; yaşam şekilleri değiştiği için binaları bugunkü haliyle sürdürmemizin mümkün olmadığından  söz etti. Bu noktada girişimcilerin önemli bir rol üstlendiğini söyleyen Şahin: “Her gün iş yaratmak mevcut ekosistem içinde mümkün değil, bu yüzden girişimciler yetiştirmemiz lazım, kopyacılar değil inovatif girişimciler yaratmak lazım”

Gelecek Panelinden sonra program dünyadan Fütüristlerin video konuşmalarıyla devam etti. Videolar için;

Anne Skare Nielsen : http://www.youtube.com/watch?v=Iz084aSvoVU

Muattar Saydam : http://www.youtube.com/watch?v=JXXP5lAwuJs                                                                            Ramez Naam:http://www.youtube.com/watch?v=n4z6jjRes3A

Tuluyhan Uğurlu – Gelecek Temalı Konser

Aralarda Genç Fütüristler’in hazırladığı gelecekle ilgili kolaj videolarla renklenen etkinlikte, öğle yemeğinin ardından Gelecek temalı konseriyle Tuluyhan Uğurlu katılımcılara ve ekran başındakilere müzik ziyafeti yaşattı.

Burak Aydın “Teknoloji olmadan gelecek hayal edilemez”

Intel Türkiye Genel Müdürü ise hayal etmenin ve bilimkurgu yazarlığının öneminden bahsederek toplumun her kesiminin hayal gücünü ve deneyimlerini paylaşmasının yeni nesillere daha iyi bir gelecek yaratmak açısından önem taşıdığını söyledi. Türkiye’de geleceğin nasıl şekilleneceğine dair Fütüristler Derneği’nin gerçekleştirdiği çalışmaları takip ettiklerini belirten Aydın, ilki gerçekleştirilen Gelecek Günü’nün bu çabalarda önemli bir mihenk taşı olacağına inandığını söyledi. Teknoloji olmadan geleceği hayal etmenin mümkün olmadığını vurgulayan Aydın, değişen teknolojinin hayatın her alanını değiştirdiğini ve dönüştürdüğünü ifade etti.

gggg

 Steve Brown “Geleceği hayal etmeden şekillendiremeyiz”

Nasıl bir gelecek istediğinizi hayal etmeden, geleceği değiştirmenin ya da şekillendirmenin mümkün olmadığını söyleyen Intel Fütüristi ve Baş Teknoloji Elçisi Steve Brown, bugün bulunduğumuz noktalara hep birilerinin hayal ve çabalarının gerçekleşmesi ile geldiğimizi ifade etti. Intel olarak, insanlara daha rahat, daha iyi bir gelecek sunmak için fütüristlerin rolünün önemli olduğunu vurgulayan Brown “Tüm çalışmalarımızda mühendislerimizin yaratacağı teknolojileri hayal eden fütüristlerimizin ve bilim-kurgu yazarlarımızın da büyük rolü var. Daha iyi bir geleceğe sahip olmak için hayal kurmak, bunun da ötesinde bu hayalleri paylaşmak büyük önem taşıyor. Bu nedenle dünyanın en önemli fütüristlerini buluşturan etkinliğe misafir olmaktan büyük heyecan duyuyorum” şeklinde konuştu.

Geleceğe dair öngörüleri de paylaşan Brown, 4. boyuta bir de 5. boyut olarak veri boyutunun eklendiğini, kişilerin dijital ortamda bıraktıkları izleri takip eden data ajanları adında yeni meslekler türeyeceğini ifade etti. Bilgisayarların büyüklük ve fiyat açısından sıfır noktasına yaklaşacağını, gelecekte bilgisayarların gözümüzde ya da beynimizde olacağını söyledi. Deneyim, yetenek ve özelliklerin önem kazanacağını belirten Brown, gelecekte teknolojinin içine duyguların daha çok dahil edileceğinden bahsetti. Brown, ayrıca sosyal medya kanallarının fiziksel dünya ile dijital dünya arasında bir köprü olduğuna, gelecekte de bu tür köprülerin artacağına değindi.

fdsgsdgds

Sezin Okulu’ndan videoların gösterildiği bölümde öğrenciler Pisagor teoremini eğlenceli hale getirdikleri tablet oyununu sahnede sundu.

Video için: http://www.youtube.com/watch?v=WKJGZLF1FrM

Gelecek Raporu: İnsan makinelerin efendisi! Peki ya gelecekte?

Gelecek Raporu: İnsan 2030 raporunu konuşmak için sahneye Doç. Dr. Özcan Sarıtaş ile Dr. Mustafa Aykut çıktı. Teknolojinin insanın önüne geçtiği anda insanın kendini itilmiş hissedeceğinden, insanların buna müsaade etmeyeceğinden bahsedilen konuşmada, aksi takdirde anti teknoloji savunucularının ortaya çıkacağı belirtildi. İnsanların şu an makinelerin efendisi, makinelerin insanların kölesi olduğunun konuşulduğu panelde, “peki ya gelecekte nasıl olacak?” sorularına da cevap arandı.

Timothy C. Mack “Gelecekte para birimi: Bilgi”

DSC08198

Gelecek Günü’nün ana konuşmacısı Dünya Fütüristler Birliği Başkanı Timothy C. Mack, dünyanın vazgeçilmez üç kaynağı olan su, enerji ve gıdaya gelecekte talebin yoğun bir şekilde artacağını ve bu artış sonunda sıkıntıların ortaya çıkacağını ifade etti. Bu sıkıntıları yeni teknolojiler kullanarak, tüketici alışkanlıklarını değiştirerek ve global işbirlikleri ile çözebileceğimizi vurgulayan Mack, su ve zirai alan kaynağı konusunda daha fazla sıkıntı yaşanacağını belirterek, hızlı bir şekilde filtreleme sistemlerinin oluşturulması ve kirli suların arındırılması gerektiğini anlattı.

Timothy C. Mack, 2030 yılında kentsel nüfusun ikiye katlanacağını, İstanbul’un da içinde olduğu dokuz şehirde nüfusun 20 milyonu aşacağını söyledi. 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70’inden fazlasının kentlerde yaşayacağını belirten Mack, bunun da plansız kentleşme, ekonomik, çevre ve sağlık sorunlarını beraberinde getireceğini vurguladı. Bu sorunların önüne geçmek için gelecekte şehirlerin kendi kendine yetmesinin sağlanması gerektiğini dile getiren Timothy C. Mack şöyle devam etti : “Dikey tarım alanları kentlerin kendi kendine yetmesi için önemli bir kaynak oluşturacak. Para biriminin ‘bilgi’ olacağı gelecekte, kamu sağlığı, şehir planlama ve pazarlama stratejileri akıllı teknolojilerle yönetilecek. Sınırların azaldığı, şeffaflığın ve bilgi paylaşımının arttığı, sosyal grupların etkili yaptırım gücüne sahip olduğu yeni bir düzen bizi bekliyor.”

“Çözümler yeni problemleri beraberinde getiriyor. Her şey her zaman karmaşık, gelecekte de böyle olacak” diyerek risk ve kriz yönetiminin önemine vurgu yapan Mack, ‘Gelecek Günü’nün bundan sonra her yıl 1 Mart’ta global olarak da kutlanması için çaba göstereceğini ve bu günün zaman içinde yaygın olarak kutlanacağına inandığını ifade etti.

Gün boyunca en çok tweet atan ilk 4 kişiye Sony’den ödüllerin dağıtıldığı etkinlik, kapanış konuşmasıyla sona erdi.

Eda Bayraktar

Bu yazı ilk kez Mart 2013’te http://www.gencfuturistler.org/etkinlik-duyuru/1-mart-2013-gunlerden-gelecek/  sitesinde yayınlanmıştır. 

 

qweew

576067_433584333394508_626516786_n